Olea House

Birbirini takip eden veranda ve yarı-açık alanları olan, doğrusal eksende geliştirilecek alanların sentezlendiği bir yerleşim alanının oluşturulması. Tüm bunların merkez noktasının, dengeleyici bir unsur olarak yapının tam da orta yerinde bulunan zeytin ağacının olması.

Olea House adeta tek bir sözcüğün anlamını yansıtmak için tasarlanmış: ahenk. Façade mimarlık ofisinin bu unsurun önemine olan vurgusu evin her bir karesinde gayet net hissedilebiliyor. 

Bu tasarımdaki en temel sorun, iç ve dış mekanlar arasındaki geçişi yumuşatabilmekti. Veranda, yarı-açık alanlar ve etkileyici bahçe sayesinde bu kusursuz bir şekilde başarıldı. Ayrıca ön cephede görülen beton ve taş işçiliği, yeşil alanlarla karşıtlık oluşturarak dengeyi sağladı.  

Evin iç kısmında bulunan oturma odası, yemek odası ve mutfak tek bir alanda birleştirilerek işlevsellik ve dinginlik elde edildi. Alüminyum veranda kapılarının eşsiz büyüklükteki açıklığı, doğal aydınlatmayı destekliyor ve aynı zamanda yapının sınırlarını genişleterek genel açıklık hissine katkıda bulunuyor. 

Olea House’un minimal çizgileri üstün kaliteli yaşam vizyonuna hizmet ederken, içinde yaşayan insanların dinlenebileceği ve kendiyle baş başa kalabileceği özel bir vaha konseptini de vurguluyor.

Mimarlar: Façade Mimarlar, Charis Economou & Aristidis Asimakopoulos

*Proje, FAÇADE mimarlık ofisi tarafından tasarlanmış olup, Yunan Mimarlık Ödülleri’nin “Doma 2020”/kategorisi “Genç bir Mimarın En İyi İlk İşi” dalında finalist olmuştur.

Fotoğraflar, fotoğrafçı Yorgis Yerolympos tarafından çekilmiştir